16 Eylül 2010 Perşembe

BOZCAADA

Anne baba olmanın sorumluluklarını, görevlerini, olurlarını olmazlarını anlatan bir kitap yok! Dolayısıyla anne baba olma işinin doğrusu da yok bana göre. Herkesin yaptığı doğru da yanlış da, bu şartlar altında kendine.

Herkes kendine göre, hayat standardına, yaşam kalitesine, sahip olduklarına göre bu sorumluluğun en iyisini yaptığına inanıyor.

Biz de!....

Her iki çocuğumuzu da büyütürken dikkat ettiğimiz başlıca konu, onları hayatın bizzat içinde tutarak büyütmek oldu. Pamuklara sarmadık, kapı, telefon, televizyon seslerini kısmadık, ışığı kapamadık, her yerde ve her ortamda uyuyabilmeleri için farklı alternatifler yarattık. İyi de ettik.Dedim ya bu işin doğrusu yok. Bu da bizim doğrumuz bize göre...

Tatil programlarımızı ve seçeneklerimizi de hep bu mantık çerçevesinde planladık. Zeynep bir yaşını henüz doldurmuştu ki, bir fırsat yakaladık kısa bir tatil için.

Yıl 2006, aylardan Mayıs.. 19 Mayıs’ı fırsat bilerek düştük yollara. İstikamet Bozcaada.

Kalınacak yeri önceden ayarladık. http://www.bozcaada.gov.tr/ sitesi bu anlamda bize oldukça destek oldu, fikir verdi.


14 dönüm arazi üzerine kurulu, dört bir yanı bağ. Armut, çam, incir, zeytin, ayva, nar, erik, şeftali, badem ağaçları ve günebakanlar ile süslenmiş bahçede asırlık taş binaların özenle korunduğu Aral Tatil Çiftliği'nde tarih, doğa, eğlence, özgürlük aynı anda yaşanıyor...


Ortam, çiftlik havası verilmiş otelden çok, gerçek bir çiftlik ortamı... Günboyu etrafta gezinen ya da barakalarında bulunan tavuk, ördek, tavuskuşu, kedi, köpek, keçi hatta eşek çocuklar için büyük bir eğlence.


Yolculuğumuz İstanbul, Tekirdağ, Keşan, üzerinden Eceabat’a, oradan feribotla Çanakkale’ye Çanakkale’den de İzmir istikametinde 45 dakikalık bir yolculuktan sonra Geyikli yük yeri iskelesine dek kısa molalarla neredeyse kesintisiz  beş saat sürdü. Geyikli’den feribotla karşıya geçebilmek için yaklaşık iki saat bekledik.

Kısa süreliğine de olsa, herkes bizim gibi bu kısa tatili değerlendirmek istemiş ve yakın sayılabilecek Bozcaada’yı seçmiş. Eminim siz daha sakin bir zaman dilimi içerisinde, bizim  çektiğimiz sıkıntıları çekmeden ulaşırsınız Bozcaada’ya....

Adaya gelmişken  Bozcaada kalesi, Yeni Kale, Alaybey Camii, Köprülü Mehmet Paşa Camii, Namazgah Çeşmesi, Meryem Ana Kilisesi, Aya Paraskevi Ayazması, rüzgar gülleri, ve  şarap fabrikaları gezilebilir.

Ayrıca yaz mevsimi ile birlikte Ayazma, Sulu bahçe,Habbele ve Mermer burnu plajlarından denize girilebilir.

Ada içinde bisiklet turları, tekne turları yanında özellikle Ağustos sonu, Eylül başı gibi bağbozumu ve şarap tadım turları yapılabilir.

Adadan ne alabiliriz diye sorarsanız eğer; lezzetli ada şaraplarını, adanın ünlü çavuş üzümünü, kekik balını, domates reçelini ve de ada üzümlerinden yapılan reçel, pekmez, kurutulmuş üzümü almadan gitmeyin derim.

Biz ailece Bozcaada’yı çok sevdik, umarım siz de seversiniz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder